Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, TBMM Genel Kurulu’nda, Bakanlığının 2024 yılı bütçesine ilişkin konuşmasında, Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez’e Allah’tan rahmet, ailesine ve Saadet Partisi camiasına başsağlığı diledi.
Türkiye’nin bugün, bütün dünyanın kabul ettiği bir turizm ülkesi haline geldiğini, turizmde süper lige yükseldiğini belirten Ersoy, Bakanlığın bu amaçla 2018 yılında strateji değişikliğine giderek, niceliğin yanında niteliğin de ön planda olduğu bir yol haritası belirlediğini ve ilk adımı da Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansını (TGA) kurarak attığını söyledi.
TGA çatısı altında devlet ve sektör paydaşlarının el ele vererek Türkiye’nin turizm potansiyelini 200’den fazla ülkede tanıtmaya başladığını ifade eden Ersoy, “Son 4 yıldır Türkiye dünyada en yoğun ve en etkili tanıtım yapan turizm ülkesi olarak hem hedef pazarlarını ciddi oranda artırmış hem de deniz, kum, güneş ile sınırlı olan turizm ürününü gastronomi, doğa, cruise, bisiklet, spor, inanç rotaları, macera, mavi yolculuk, arkeoloji, kültür turları, sağlık, tren, festivaller gibi 60’tan fazla ürün ile çeşitlendirerek sezonu 12 aya çıkarmaya ve 81 vilayete yaymaya başlamıştı. Bu bağlamda tanıtımlarımızda da ön plana çıkardığımız gastronomi, artık turizmde Türkiye için güçlü bir alternatif olarak yerini almıştır ve yükselişini sürdürmektedir. Bu noktaya gelebilmek için ülkemizin önemli turizm destinasyonlarına ‘gastrocity’ kimliği kazandırmanın adımlarını attık ve başarılı olduk. 2022’de İstanbul’un, bu yıl ise İzmir ve Bodrum’un, alanında dünyanın en saygın seçkisi olan Michelin Rehberi’ne girmesini sağladık” dedi.
Turizmde başarının, kazanımların korunmasına ve devamlılığın tesis edilmesine bağlı olduğunu belirten Bakan Ersoy, beklentileri sürekli değişen ziyaretçi profilinin, rekabeti giderek daha da kızıştırdığını, hayata geçirilen projelerle, sektörün zorlu ve dinamik yapısına ayak uydurabilen bir Türk turizmini bina ettiklerini söyledi.
Mehmet Nuri Ersoy, 2019 yılında, 5 yıldız kalitesinde Ücretsiz Halk Plajı Projesini başlattıklarını anımsatarak, vatandaşların talepleri doğrultusunda atılan bu adım kapsamında 5 yıl gibi kısa bir sürede 15 projeyi tamamladıklarını ve vatandaşın kullanıma sunduklarını dile getirdi.
Projeye gösterilen ilgiden dolayı tüm vatandaşlara teşekkürlerini sunan Ersoy, “Her yıl yeni yatırımlarla ücretsiz halk plajlarımızın sayısını artıracağız. Bu kapsamda da 2024 yılında, Manavgat-Ilıca, Kemer-Tekirova, Bodrum-Yalıkavak, Çeşme-Ovacık, Adana-Karataş ve Giresun-Merkez olmak üzere 6 yeni halk plajı açarak sayılarını 21’e çıkarıyoruz” dedi.
Anadolu topraklarının medeniyet mirasını korumanın, ağır ancak şevkle omuzladıkları sorumluluk olduğunu vurgulayan Ersoy, aynı zamanda sürdürülebilirliğin sürecin önemli bir parçası olduğunu belirtti.
Bu hususta yürütülen çalışmalarla Türkiye’ye yine ilkleri yaşattıklarını ifade eden Ersoy, “Ankara, Gordion Antik Kenti ile ilk kez UNESCO Dünya Miras Listesine girmiş oldu, hem de camiler bağlamında dünyanın ilk seri varlığı olarak Anadolu’nun Ortaçağ Dönemi Ahşap Hipostil Camileri, Dünya Miras Listesi’ndeki yerini aldı” dedi.
Bakan Ersoy, Türkiye’nin arkeolojik mirasını gün yüzüne çıkarmak için yürütülen çalışmaları kademeli olarak artıracaklarını ve 2026 yılında, arkeolojik çalışma sayısını yıllık 800 seviyesine yükselteceklerini söyledi.
Bu yıl sonu itibarıyla 720 arkeolojik çalışma sayısına ulaşılacağının öngörüldüğünü belirten Ersoy, şöyle konuştu:
“Bu sonuç şimdiden Türkiye’yi dünyanın en çok kazı yapan ülkesi konumuna getirdiğimizi göstermektedir. Kazı, proje ve restorasyon çalışmaları ile antik kentlerimizin ziyaretçi sayısını yüzde 47 oranında artırdık. Türk bilim heyetleri tarafından yürütülen toplam 133 kazı alanındaki bu uygulamayı, 2024 yılında en az 144 kazı alanında devam ettireceğiz. Kazı çalışmalarında ulaştığımız seviyeyi göstermesi açısından Antalya-Side örneği çok değerlidir. 2022 yılı sonlarında yeni bir markalama ve destinasyon çalışması yapma kararı aldığımız Side Antik Kenti’nin 14 ayrı noktasında kazı ve onarım çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Burada 20 yıllık işi 1 yılda tamamlamak gibi inanılmaz bir seviyeye ulaştık.
Kazı başkanımız ve ekibinin özverili çalışmalarını bu 1 yıllık süreçte muazzam bir bütçe ile destekledik. Bu benzersiz başarı böyle yakalandı. Ve neticede hem ‘Kazıların Yıl Boyuna Yayılması Projesi’nde hem de bütçe ve lojistikte geldiğimiz nokta, ‘Geleceğe Miras’ projesini gerçekleştirmek için hazır olduğumuzu bizlere gösterdi. Geleceğe Miras Projesiyle son 60 yılda Türkiye’de arkeolojiyle ilgili yapılanlara eş değer işi önümüzdeki 4 yılda tamamlamayı hedefliyoruz. Yabancı heyetler tarafından yürütülen kazı çalışmalarımızı da Geleceğe Miras Projesinin ikinci aşamasına dahil ettik. Bu kazılarda koordinasyonu sağlamak üzere Türk bilim insanlarından birer ‘koordinatör kazı başkanı’ atayarak çalışmalarımızın ivmesini artıracağız. Yaklaşık 160 yıl önce yabancı heyetlerin liderliğinde başlayan kazı çalışmalarının tamamı, tarihimizde ilk kez Türk bilim insanlarının başkanlığı ve koordinatörlüğü altında yürütülecektir. Bu, Türk arkeoloji tarihinin dönüm noktasıdır. İnşallah bundan sonra da bu toprakların medeniyet mirasına onun varisi olan bizler sahip çıkacağız. Geleceğe Miras Projesiyle Türk arkeolojisinin altın çağını başlatmış bulunuyoruz. Cumhuriyet’imizin 100. yılına armağan olsun.”
Bakan Ersoy, uygulanan doğru stratejiler ile turizm sektörünün krizlere daha dayanıklı hale geldiğini, her geçen yıl kırılan rekorlarla Türkiye’nin turizm ülkeleri arasındaki sıralamada konumunu yükselttiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
“2022’de bir önceki yıla göre yüzde 71 artış sağlayarak, toplamda 51,4 milyon ziyaretçi ağırlamıştık. 2023 yılı ocak-kasım döneminde ise toplam 52,7 milyon ziyaretçi seviyesine ulaştık. Turizm gelirlerimizi de artırmayı sürdürüyoruz. 2017 sonunda 65 dolar olan kişi başı gecelik gelir, yüzde 55’lik bir artış göstermiş ve 2023 yılında 100 dolara yükselmiştir. İlk 9 ayda yakaladığımız 42 milyar dolarlık turizm gelirlerimiz de Orta Vadeli Plan hedefimiz olan 55,6 milyar dolar ile uyumlu şekilde gitmektedir. 2028 hedefimiz olan 100 milyar dolara, devlet ve sektör omuz omuza vererek, emin adımlarla ilerlemekteyiz.”
Mehmet Nuri Ersoy, müzelerin uluslararası alanda aldıkları birçok ödülle kendilerini ispatladığını, “Dijital Deneyim Müzeleri Projesi” ile ziyaretçilerine tarihsel süreci yeniden yaşatan atmosferiyle Türk müzeciliğinde yeni bir dönemin kapısının açıldığını söyledi.
Müze Ulusal Envanter Sistemi ile 735 bin eserin dijital sisteme dahil edildiğini, 4 yıl içinde eserlerin tamamının dijital ortama aktarılmış olacağını anlatan Ersoy, “Bir diğer teknolojik devrimini de ‘Tarihi Eserlerin Güvenliği İçin Kimliklendirme Projesi’ ile gerçekleştirdik. Müzelerimizin teşhirinde bulunan eserlerin yüzde 82’si için kimliklendirme yapılmıştır. 5 yıl içerisinde bütün eserlerimiz için bu süreç tamamlanmış olacak” ifadelerini kullandı.
Bakan Ersoy, Devlet Tiyatrolarının 100’ü yerli, 107’si çeviri olmak üzere toplam 207 oyun ile 4 bin 800 temsil gerçekleştirdiğini ve 2023 tiyatro sezonunda 1,3 milyon seyirciye ulaşıldığını söyledi.
2024 yılında, yerli ve milli değerleri yansıtan eserlerin uluslararası alanda tanıtımını sağlamak amacıyla daha önce hiç gidilmemiş olan ülkelerde, özel projeler ile temsiller gerçekleştirmeyi planladıklarını belirten Ersoy, tiyatro hayatın içinde anlayışıyla hem sahne sayısını artıracaklarını, hem de salonlardan ayrı olarak alternatif mekanlar aracılığıyla oyunları şehirlere yayacaklarını aktardı.
2022-2023 sanat sezonunda, 441 özel tiyatroya toplam 32 milyon lira destek verildiğini vurgulayan Ersoy, 2023-2024 sanat sezonunda ise başvurusunu eksiksiz tamamlayan 476 özel tiyatronun tümüne destek verilmek üzere 55 milyon lira ödenek ayrıldığını dile getirdi.
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğünün, 2022-2023 sanat sezonunda 538 temsilde, 280 binin üzerinde seyirciye ulaştığının altını çizen Bakan Ersoy, şöyle devam etti:
“Önümüzdeki dönem genç yeteneklerimizin keşfedilmesi ve sahne deneyimi kazanmaları hedefiyle yarışmalar düzenlemeyi planlıyoruz. Yine gençlerimizin önünü açmak adına konservatuvarlarda yatılı eğitim sistemine geçilmesi için de çalışmaları başlattık. Kültürel diplomasinin en etkili araçlarından olan sinema da verdiğimiz desteklerle büyük gelişme göstermiştir. Her yıl sürekli artırdığımız destek ödenekleri 2023’te toplam 156,5 milyon lira seviyesine ulaşmıştır. Destekler ile hem ulusal hem de Cannes, Berlin, Venedik, Tokyo ve Toronto gibi uluslararası festivallerde filmlerimiz ödüller kazanmıştır. Turizmde olduğu gibi kültür-sanat alanında da ülkemize ilkleri ve rekorları yaşatırken bir yandan da kökleşmiş sorunları birer birer çözüme kavuşturuyoruz.”
Bakan Ersoy, CHP Antalya Milletvekili Mustafa Erdem’in, “Manavgat Ulualan Projesi’nin talana açıldığı” yönündeki iddiasına da değindi.
Ersoy, Manavgat Belediyesinin 2012 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığından bölge içi plan yapma yetkisi talep ettiğini, Bakanlığın da bu yetkiyi kendilerine verdiğini anımsattı.
Verilen yetki doğrultusunda bir kısıtlama yapılmadığını bunun da “Siz kendi vizyonunuzla istediğiniz gibi planı yapın, bize gönderin, biz planı inceleyeceğiz, gerekli gördüğümüz yerlerde düzenleme yapacağız” anlamına geldiğini anlatan Bakan Ersoy, şunları söyledi:
“Manavgat Belediyesi 2016 yılına kadar planla ilgili gerekli düzenlemeleri yapmış, hazırladığı planı tekrar Kültür ve Turizm Bakanlığına göndermiş. Ben göreve geldiğimde bu planla ilgili incelemeleri tamamladık. 2007 yılında yapılmış olan planda bir golf sahası varken belediye saha sayısını 3’e çıkarmış. Bu doğru bir çalışmadır ama eksik bir çalışmadır. Plandaki amaç turizmi 12 aya yaymaktı. Eğer bir destinasyon yaratmak istiyorsanız minimum 4 golf sahasına ihtiyacınız vardır ama ideali 7’dir. Plana göre bir golf sahası eksik. Onun dışında plana 2 tane ünite eklenmiş. Bir tanesi yat turizmi… ’12 aylık yat turizmi yapacağız.’ diye bir marina eklemişler ki bu yanlıştır. Çünkü yat turizmi on iki aylık bir şey değildir, sezonluk bir turizm faaliyetidir. İkincisi, yat turizmi Akdeniz’de özellikle Side’de yapılmaz. Yat turizmini yapacağınız yerin koy olması lazım ve açık denizde olmaması lazım. Bu nedenle yanlıştır. Üçüncüsü, çok güzel bir plajdır, marinaya çevrilmesi kesinlikle doğru değildir. Bir kumsalı kaldırıp yerine bir marina yapmanız çok yanlıştır, o yüzden Bakanlığımız tarafından uygun görülmemiştir. Dördüncü nokta projede yapılan, golf sahalarının ortasına bir tersane konulmuştur yani Manavgat Belediyesi tarafından tersane planlanmış, bu da son derece yanlıştır.
Biz planda değişiklik yaparak bu marinayla yani planda yanlış konumlanmış olan marinayla tersaneyi çıkardık, onun yerine dördüncü bir golf sahasını düzenleyerek tekrar Manavgat Belediyesine gönderdik. Aynı gün içerisinde Manavgat Belediyesi herhangi bir itirazda bulunmadan bize geri gönderdi onaylamamız için, biz de bir hafta içinde onayladık. Bütün bu uygun görüşleri aldıktan sonra da bizim Bakanlığımız planı askıya çıkarmış ve uygulamıştır. Fakat ne olduysa, biz, bu askıya çıkana kadar hiçbir itiraz yapılmazken birdenbire Manavgat Belediyesi tarafından birçok itirazda bulunulmuştur. Kültür ve Turizm Bakanlığının ihaleleri açık ihale yöntemiyle yapılır. Aylar öncesinden katılımcılara bilgi verilir, açık ihale de kameraların karşısında, canlı yayınlar karşısında yapılır. Gayet şeffaf, turizm sektörünün en şeffaf yapılan ihale şeklidir, bunu da bilgilerinize iletiyorum.”